Bursa'da Müzik
                                                               Music in Bursa

Hüsnü Ortaç Kimdir?

Mustafa Rahmi Otman Kimdir?

Bursa Şarkıları

Bursa Festivali

 

 

 

 

 

 

 

                    Bursa'da Çok Sesli Batı Müziği    

                      Bursa'da Türk Musikisi
 

                              
  Rock Kenti Bursa

      

    Bursa Halkevi Orkestrası (1945-50 arası): Görülen müzisyenlerden sadece birkaçının asıl mesleği müzik öğretmenliği. Diğerleri ise ilkokul öğretmeni, avukat, elektrik mühendisi, Merinos fabrikası personel şefi ve esnaf. Arkadaki nefesliler ve vurmalılar da Bursa Belediye Bandosunun kadrolu elemanları (isimleri aklımda kalanlar: İsmail İçtensev ve Yaşar Kalıt). Mesleklerinden ayırdıkları kısıtlı zamanda yaptıkları provalarla yılda ancak bir iki kez konser verebiliyorlardı. Sağ baştaki babam Reşat Özek (aktaran: Sezan Özek Kaya).

                                                                       
                    Bursa valisi Şefik Soyer Müzik Evinin açılışını yapıyor (1937)     
                            
                                       Binanın günümüzdeki hali (2021)

  Belediye Müzik Evi (Uray Müzik Evi ) 1937'de açılmıştır. 1936 yılında Şar Bandosu ile işe başlayan Uray’ın gerek bando, gerekse orkestrayı bir araya toplamak suretile vücuda getirdiği bu Müzik Evi Bursa’nın konservatuvarı niteliğindedir. Bursa Urayı Müzik Evi yöneticisi Nuri Sami’nin verdiği söylev, o dönemin müzikle ilgili bakış açısını yansıtması açısından oldukça dikkat çekicidir:
   “Evet, açılmasından zevk duyduğumuz bu mütevazî san’at yuvası, yurdumuzda ikinci bir konservatuvardır. Ve bu müesseseye hiç değilse şimdilik mütevazî bir şekilde bile olsun sahip olmak, sayın İlbayımızla aydın Bursalılarımız sayesinde bu şehir buna nasip olmuştur. Ben şahsen bu eserin meydana gelmesinden millî bir gurur duymaktayım. Bu gün yurdumda da garp dünyasında olduğu gibi san’at ruhunu aşılayacak, kültür yapacak bu gibi müesseselerin kurulmaya başlamış olması bizleri sevindiriyor… Yalnız şu var ki bu gibi müesseseler medenî milletler için bir ihtiyaçtır. Onların çoğalması ve bu sayede millî bir musikinin doğmasına hizmet edeceği gibi ayni zamanda her milletin medenî ölçülerini anlamak da bu gibi müesseselerin çokluğu ile olabiliyor.
   Maalesef bizde şimdiye kadar bu gibi müesseselerin kurulmasına ehemmiyet verilmiyordu. Bu sebepledir ki bizde millî bir musiki dahi meydana gelememişdi. Fakat şunu da söyliyelim ki daha pek kısa bir mazisi olmakla beraber bu gün millî bir musikiye sahip olmak ceryanı başlamış ve genç kompozinörlerimiz, virtüözlerimiz yetişmiş ve bize de ümit vermeğe başlamışlardır. …
   Hiç şüphesiz ki biz, san’at sahasında garptan çok geri kalmışızdır. Fakat, bu geri kalışımız san’ata olan kabiliyetsizliğimizden mi ileri geliyor… Hayır… Biz onlardan daha çok zeki ve daha kabiliyetliyiz. Bu gerilememizden her sahada olduğu gibi ancak, geçen nesillerin dar kafalı idarecileri mes’uldür. Fakat şimdi iş öyle değildir. Yapdığı muazzam inkılâplarla bütün dünyaya kendini saydıran Türk, yakında bu sahadaki kabiliyetlerini de cihana ispat edecektir.” (Bursa Sesleri gazetesi, 7.10.1937)
 
                               
           Bursa'da Musiki, Mahmut R. Gazimihal, Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi Yayınları, 2009
 
   
1937'de Belediye Müzikevinin açıldığı dönemde, belediye salonundaki bir konsere, o sırada ülkemizin müzik yaşamını planlamakla görevlendirilen ünlü Alman besteci ve eğitimci Paul Hindemith (1895-1963) ve eşi de katıldılar.

Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi 18/02/23