Uğur Ozan Özen   
	
	
	    
	Memleketimizde binlerce dernek faaliyet göstermektedir. Cami yaptırma 
	dernekleri, hemşehri dernekleri, insan haklarıyla ilgili dernekler ve daha 
	fazlası... Ancak bu derneklerin çok azı kültür ve sanatla ilgilidir. 
	
	
	   
	
	
	Mustafakemalpaşa ilçesine Bursa'nın merkezinden otobüsle giderseniz bir 
	saatte, arabanızla giderseniz yarım saatte ulaşabilirsiniz. Burası, merkez 
	ilçeler gibi değildir. İstediğin zaman gidip gelemezsin. Ya bir akraban 
	olacak ya da çok yakın bir arkadaşın. Son yıllara kadar ilçenin turizm 
	potansiyeli dahi değerlendirilememiştir. İlçenin ekonomisinin temelini tarım 
	oluşturur. Tarımdan sonra sanayi, ekonominin can alıcı noktasında yer alır. 
	1990'lı yıllarda ilçenin ekonomisini harekete geçirecek yeni bir yol ortaya 
	çıkar; kültür ve sanat. İlçenin kalbinde bulunan Beldeşan Sineması 
	(sonrasında Kazım Barış Çokan Kültür Merkezi) kültür ve sanatın merkezi 
	olur. Bugün kültür merkezinin yerinde yeller esmesine rağmen yeni bir kültür 
	merkezinin inşa ediliyor olması sanatseverleri bir nebze olsun teselli 
	etmektedir. Mustafakemalpaşa Kültür ve Sanat Derneği'nin kurulması ilçe 
	halkının sanata ulaşmasında kolaylaştırıcı bir araç olur. Dernek sayesinde 
	ilçeye İstanbul, Ankara, Kocaeli ve tabii ki Bursa'dan birçok tiyatro, 
	ressam, müzisyen, yazar ve şair gelir. 
	
	
	                  
	
	
	
	DERNEĞİN KURULUŞU
	  
	Kekil Şimşek 2010 yılında kaleme aldığı yazıda derneğin nasıl kurulduğunu 
	anlatır: "Yıl 1995... Dostlarla konuşurken; hem insanlık hem de hayat 
	adına öğretmenlerimle Mustafakemalpaşa'da bir şeylerin eksik olduğu 
	düşüncesinde yoğrulduk. Bu süreç yaklaşık 2 yıl sürdü. Sonra bu işin 
	gerçekleştirilme süreci başladı. Ama hazırlıklarımızı yapabileceğimiz; 
	konuşabileceğimiz, görüşlerimizi tartışabileceğimiz bir yer yoktu. O an 
	devreye onursal başkanımız olarak kabul ettiğimiz Emekli Hakim (merhum) Avukat 
	Şekip Demircan girdi." Şekip Demircan, "Bürom sizindir. Dilediğiniz 
	gibi çalışmalarınızı yürütebilirsiniz. Destekçinizim ve her zaman 
	yanınızdayım" der. Dernek kurulacaktır kurulmasına ama para yoktur. 
	Kekil Şimşek derneğin para bulma sürecini yazısında anlatır: "Derneği 
	kuracaktık ama paramız yoktu. Tüzük hazırlanacak, dernek organları 
	seçilecek, her şeyden önemlisi dernek binası bulunacak, tüzük ilan edilecek 
	ve tüm bunlar için epeyce bir para gerekecekti. Önceleri kendi aramızda 
	topladığımız üç-beş milyonla kırtasiye giderlerini karşılayabildik ve 
	derneğe parasal destek sağlamak için bir kaset çıkardık. Türküleri, eski 
	Atatürk İlköğretim Okulu ve o dönemlerin Öğretmenevi olan binanın bir 
	odasında bir volkmen ile kaydedip çoğalttık. Kaset kapaklarını kendi 
	ellerimizle yaptık. Kendimiz çaldık, kendimiz söyledik, kendimiz kaset 
	dizaynı hazırladık ve kasetleri satarak derneğin açılışı için gereken parayı 
	topladık." (1)
	
	
	AÇILIŞ
	
	  
	Derneğin kurucu heyeti 28 Mart 1997 tarihli toplantısında görev dağılımı 
	yapar: Başkan Kekil Şimşek, başkan yardımcısı Aysel Pınar, sekreter Hülya 
	Aksu, sayman Halil Değer, üye Hanife Yılmaz, üye Muhterem Gümüş ve üye Yücel 
	Kaydı'dan oluşmaktadır. (2) Kurucu heyetin 31 Mart 1997 tarihli 
	toplantısında dernek merkezinin 10 Nisan 1997'de açılmasına karar verilir. 
	12 Nisan 1997'de ise Beldeşan Sineması'nda Türk Halk Müziği Korosu'nun 
	konseri yapılacaktır. Konserin biletlerinin basılıp tanesinin 200 bin 
	liradan satılmasına karar verilir. (3) Dernek merkezi Köprübaşı Belediye 
	İşhanı'nın 4. Katıdır. (4) Açılışı Garnizon Komutanı Muzaffer Girginer 
	yapar. 
	
	
	                      
	
	
	  
	Derneğin kendi tiyatrosu ve Bursa dışından getirdiği tiyatrolar oyunlarını 
	Beldeşan Sineması'nda (sonradan Kazım Barış Çokan Kültür Merkezi) sahneler. 
	Derneğin konserlerinde ve kendi sahnelediği oyunlarda bilet belli bir ücret 
	karşılığı satılır. Masraflar çıkarıldıktan sonra kalan para derneğe gelir 
	olarak kaydedilir. Böylece dernek cüzi de olsa gelir elde eder. Bu gelir 
	yine dernek faaliyetleri için harcanır. Dışarıdan gelen tiyatroların 
	oyunları belli bir ücret karşılığı sahnelenir. Organizasyondan bir miktar 
	para da tiyatroya ödenecek miktar ve masraflar çıkarıldıktan sonra derneğe 
	yine cüzi bir para kalır. (5)
	
	  
	Derneğin ilçede önemli bir yer elde etmesinde önemli nedenlerin başında 
	kendi sahnelediği oyunlar gelir. Bu oyunların ilçede ilgi görmesinden sonra 
	çevre ilçelere ve Bursa'ya turne yapılır. Dernek yönetimi imza günleri de 
	düzenler. Resim sergisi açılır. Söyleşiler yapılır. Derneğin sahnelediği 
	tiyatroları ve konserleri seyreden kişiler ise; Olgun Şimşek, Oktay 
	Kaynarca, Erkan Can, Ali Sürmeli, Yılmaz Erdoğan, Ali Erdoğan'dır.  (6)
	
	
	PATİKALAR DERGİSİ
	
	  
	Patikalar dergisinin 
	ilk sayısı 15 Nisan 2007'de yayımlanır. Derginin yayımlanmasına Şener 
	Aksu'nun bir sözü neden olur: "Derneği dergiyle taçlandıralım." Derginin 
	adı önce Patika olarak düşünülür. Ancak bu adla çıkan bir dergi 
	olduğu için adının Patikalar olmasına karar verilir. Dergi 
	yayımlanmaya karar verilince bazı kişiler -Mustafakemalpaşa'nın ileri 
	gelenleri diyelim- Kekil Şimşek'e "Bu iş burada Belediye destek vermezse 
	olmaz" derler. Biz bu makaleyi yazarken derginin 114. sayıya geldiğini 
	hatırlatmak isteriz.
	
	                                     
	
	
	
	KÖY ARAŞTIRMALARI
	
	  
	Derginin en önemli başarısı her sayısında bir köyü araştırmasıdır. Dernek 
	üyeleri köyleri dolaşıp köylerin bugünkü durumunu kayıt altına alır. Köyde 
	ne varsa not edilip fotoğrafı çekilir. Köyün tarihi, köyün diğer köylerden 
	ayrıcı özellikleri, yemeği ve köylülerle her şey kayıt altına alınır. 
	Bugünden yarına yol alırken ne kurtarabilirsek kârdır. Çok değil, 20 sene 
	sonra yaşlılarda ölünce köy diye bir şey kalmayacak. O zaman çekilen her 
	fotoğraf karesinin, kâğıda alınan her notun önemi bugünden daha fazla 
	olacaktır. Dergide yayımlanan köy yazılarının bir kısmı kitap olarak 
	yayımlandı. Bu yayımlanan kitap birinci cilttir. İkinci cildin yayımlanması 
	için çalışmalar devam etmektedir. Köy araştırmasının bir başka önemi ise 
	araştırmanın derneğin kendi maddi imkânlarıyla yapılmasıdır. (7)
	
	  
	Patikalar dergisinde 
	köy araştırmalarının dışında öykü, şiir, deneme, araştırma, tiyatro, resim, 
	sinema, karikatür, gezi gibi birçok alan da yazılar yayımlanır. Derginin ilk 
	sayısı 28 sayfa, sonraki sayıları 32 sayfadır. Derginin ilk sayısında 
	dergide neler yapılacağı konusunda tanıtım yapılır.  Tanıtıma Afşar Timuçin, 
	Osman Bozkurt, Şener Aksu, Ali Sürmeli, Olgun Şimşek, Erkan Can, Settar 
	Tanrıöğen, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı ve kaymakam gelir. (8)
	
	
	"SANATSAL GÜNLERE"
	
	  
	Patikalar dergisinin 
	ilk sayısında Kekil Şimşek okurlara şöyle seslenir:
	
	  
	"Dergimizde ilçemizin kültürel zenginliklerini, sanatsal çalışmalarını, 
	kültür ve tabiat varlıklarını, sanat ve zanaata gönül veren kişi ve 
	kuruluşları, derneklerin çalışmalarını, köylerimizi ve geleneklerimizi, 
	halkımızın kültürel zenginliklerini göreceksiniz...
	
	  
	Patikalar'ın bizleri doğruluğa, dürüstlüğe, bol sanatsal günlere, ilçemizi 
	ve ülkemizi sanatla barış içinde ileriye götürmesi dileğiyle..." (9)
	
	  
	Derginin ilk sayısından itibaren dernek adına sahibi başkan Kekil 
	Şimşek'tir. Sorumlu müdürü Mahmut Uçakcan, dil denetimini yapan kişi Kemal 
	Duman, dizgi-grafik-tasarımını Aynur Sevinç yapar. Derginin yirminci 
	sayılarında danışma kurulu ile yayın kurulu oluşturulur. Danışma Kurulu'nda 
	Afşar Timuçin, Nurullah Genç, M. Nejat Gacar, Güngör Gençay, Osman Şahin, 
	Muzaffer İzgü, İbrahim Ersaraç yer alır. Yayın Kurulu'nda ise Şener Aksu, 
	Osman Şahin, Nalan Çelik,  Eşref Yılmaz, H. Hüseyin Yalvaç yer alır. 
	(10) Derginin 111. Sayısı itibariyle Danışma Kurulu'nda Prof. Dr. Afşar 
	Timuçin, Osman Şahin, Muzaffer İzgü, İbrahim Ersaraç yer alır. Yayın 
	kurulunda Şener Aksu, Nadide Utku, Nevzat Çalıkuşu, Arif Ödemiş, Eşref 
	Yılmaz'dır. Genel Yayın Yönetmeni Kekil Şimşek'tir. Dergide yayımlanan 
	Karikatürler İbrahim Ersaraç tarafından çizilir. Sorumlu müdür Mahmut 
	Uçakcan'dır. Dil Denetimini Nadide Utku yapar. Derginin dizgisi, grafiği ve 
	tasarımını Ziret Başgüç'ün elinden çıkar. Montaj ve Baskı Emek Ofset'te 
	yapılır. Fotoğrafları çeken kişi Kekil Şimşek'tir.    
	
	
	ARALIKSIZ YAYIN
	
	  
	Dergi her ay 500 adet yayımlanır. Bursa dışında 210 kişiye gönderilir. 
	Derginin kalanı Mustafakemalpaşa'da dağıtılır. Dergiye ilk sayısından ara 
	verilmez ve sayıları birleştirilmez. Bazı aylar maddi imkânsızlık nedeniyle 
	sonraki aylarda yayımlanır ama yine de yayımlanır. Dergi ilk sayısından 
	itibaren Mustafakemalpaşa'daki Emek Ofset'te basılır. Sahibi Mehmet 
	Bursalı'dır. Derginin maliyeti 2007 yılından beri aynıdır. Mehmet Bursalı 
	derginin maliyetini arttırmamıştır. Dergiye verilen ilânlar ile hem derginin 
	basım maliyeti hem de derneğin elektrik, telefon, kira gibi giderleri 
	karşılanır. İnternet parasını ise Kekil Şimşek kendi cebinden verdiğini 
	belirtmeliyiz. (11)
	
	  
	Dernek yönetimi 2008 yılında "Anadolu'da Kültür, Sanat, Edebiyat ve 
	Mustafakemalpaşa Sempozyumu" yapılır ve bir yıl sonra sempozyumun kitabı 
	yayımlanır. Sempozyum fikrinin babası Kekil Şimşek'tir. Şener Aksu ve dernek 
	üyeleri destek verir. (12)
	
	
	İLK KİTAP
	  
	Derneğin yayımladığı ilk kitap ise Türkçe Öğretmeni Hamza Oğuzer'in yazdığı Mustafakemalpaşa 
	ve İsmail Hakkı Şenpamukçu'dur. Kitap 1999 yılında yayımlanır. Kitabın 
	yayım maliyetini İsmail Hakkı Şenpamukçu'nun oğlu Mustafa karşılar. Kitabın 
	içinde derneğin logosu vardır. Patikalar dergisi kurulduktan sonra 
	dernek kendine yeni bir yol açar. Patikalar Dergisi Yayınları kurulur. 
	Toplamda on sekiz kitap yayımlanır. (13)
	
	
	BELDEŞAN SİNEMASI
	
	  
	Dikkatli okurlarımız hatırlayacaktır, dergide geçen sene "Beldeşan 
	Sineması'ndan Geriye Boşluk Kaldı" başlıklı yazı kaleme almıştık. Beldeşan 
	Sineması ile ilgili bazı bilgileri dergide yayımlamıştık. Elli sene boyunca 
	hem sinema hem de tiyatro olarak ilçenin vazgeçilmez kültür mekânı, belediye 
	yönetimi tarafından yeni kültür merkezi yapma sözü verilerek 2012 yılında 
	yıkıldı. Burası derneğin de kullandığı vazgeçilmez bir kültür merkeziydi. 
	Derneğin kendi sahnelediği veya ilçeye turne yapan tiyatrolar adı geçen 
	kültür merkezinde oyun sahnelerdi. Son beş senedir ilçenin kültür sanat 
	hayatı durma noktasına geldi. Etkinlik yapacak başka bir kültür merkezi de 
	yok. İlçede faaliyet gösteren birçok dernek okulların salonlarında 
	elverişsiz koşullarda etkinlik yapmaya çalışmaktadır, artık ne kadar 
	yapılabilirse.
	
	
	YENİ PROJE   
	  
	Dernek yönetimi 2013 yılından itibaren kendisine yeni bir yol açar. Bu yolda 
	iki kişinin emeği vardır: Kekil Şimşek ve Nadide Utku. Nadide Utku'nun 
	yazdığı kitaplar Kırsaldaki Öğrencileri Yazarla Buluşturma projesi 
	kapsamında Mustafakemalpaşa'daki köy ilkokullarına gidilerek söyleşi 
	yapılır. Söyleşiden sonra da öğrencilere kitaplar imzalanıp ücretsiz olarak 
	dağıtılır. 2013-2014 ve 2015 yıllarında Mustafakemalpaşa'da yirmi köy 
	okuluna ve üç bin öğrenciye ulaşılır. Öğrenciler hayatlarında ilk kez bir 
	yazarla sohbet edebilme imkânına kavuşurlar. Bazı öğrenciler çekingen olup 
	yazardan uzak durmuş olabilirler. Yine de bu anı onların hayatları boyunca 
	akıllarından çıkmayacaktır. (14) Bu projeye Mustafakemalpaşa Kaymakamlığı ve 
	Mustafakemalpaşa Organize sanayi Bölgesi Müdürlüğü destek verir. Aynı 
	projeye Nilüfer Belediyesi'nin desteğiyle devam edilir. 2014-2015 ve 2016 
	yıllarında Nilüfer ilçesinde 42 okula gidilir. Toplamda 32 bin öğrenciye 
	ulaşılır.
	
	
	DERNEK ÜYELERİ
	
	  
	1997 yılında 2016 yılına kadar derneğe altmış bir 61 kişi üye olur. Üyelerin 
	bir kısmı üyelikten ayrılır. Üye olan kişilerin meslekleri ise öğretmen, 
	berber, terzi, muhasebeci, ev hanımı, öğrenci gibi ekonomik olarak orta ve 
	alt kesimden kişiler yer alır. İlk üye kaydı Kekil Şimşek'e aittir. Üye olma 
	tarihi 28 Mart 1997'dir. Sonrasında Aysel Pınar, Halil Değer, Hanife Yılmaz 
	ilk sıralarda yer alır. Bütün üyelerin adını fazla yer tutacağı için 
	yazamıyoruz. Derneğe son üye olan üç kişi ise 10 Aralık 2012'de İsa Oruç ve 
	Arif Ödemiş'tir. Derneğe üye olan son kişi de 3 Şubat 2014'te Nadide 
	Utku'dur.
	
	
	KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ
	
	  
	Bursa'nın ilçesinde kültür ve sanat derneğinin kurulması handikap olarak 
	görülmemelidir. Merkezden uzak olmak, kendi yatağında yol alırken olgunlaşma 
	fırsatı verir. Derneğin bütün faaliyetlerini dergide anlatmanın olanaksız 
	olduğunu belirtmeliyiz. Burada sadece özetleyebiliriz.
	
	  
	Dernek ilçede hangi etkinlikleri yaptı? Bu soruya nereyi boş bulursa orasını 
	kültür mekânı haline getirdi diye cevap verebiliriz. Beldeşan Sineması, 
	Öğretmenevinin Salonu, okulların konferans salonları veya boş duran herhangi 
	bir dükkân... Fark etmez.
	
	
	TİYATRO OYUNLARI
	
	  
	Tiyatro oyunları Beldeşan Sineması'nda sahnelenir. Dernek tarafından 
	sahnelenen oyunlarda o kadar çok oyun sahnelenir ve o kadar çok kişinin 
	emeği geçer ki derginin sayfaları yetersiz kalır. Derneğin sahnelediği bazı 
	oyunların adlarını yazalım: Kural Der ki, Otogargara, Pembe Kadın, 
	Yuvarlanan Variller, Sınır, Oğlu Öldürülen Analar, Aşkın Gözüne Gözlük, 
	Yalancının Resmi, Haldun Taner Kabare, Şaşkın Ördekler. Ayrıca dernek 
	tiyatrosu Karacabey, Susurluk, Gemlik, Orhangazi, Manyas, Tatkavaklı, 
	İnegöl, Yenişehir ve Nilüfer'e gibi birçok ilçeye turne yapar. Derneğin 
	organizasyonuyla Mustafakemalpaşa'ya turne yapan tiyatrolar ise: Kocaeli 
	Birikim Tiyatrosu, Kocaeli Bölge Tiyatrosu, Tiyatrol, Tiyatrokare, Yeditepe 
	Oyuncuları, Ankara Sanat Tiyatrosu, Ortaoyuncular, Dostlar Tiyatrosu, Kabare 
	Dev Aynası Tiyatrosu, Tiyatro Bahane, Tuncay Özinel Tiyatrosu, İstanbul 
	Kraliyet Tiyatrosu, Tiyatro Birileri'dir.
	
	
	İMZA GÜNLERİ
	
	  
	İmza günü ve söyleşiler ise ya Öğretmenevinin Salonu'nda veya 
	Mustafakemalpaşa Kız Meslek Lisesi'nin konferans salonunda yapılırdı. İmza 
	günü ve söyleşi yapılan yazarların adları ise: Muzaffer İzgü, Kemal Özer, 
	Afşar Timuçin, İbrahim Ersaraç, Cemil Kavukçu Hamza Oğuzer, Nadide Utku, 
	Güney Özkılınç,  Eşref Yılmaz, Hülya Tozlu, Hayrettin Geçkin, Şener Aksu, 
	Oya Aksu, Hamit Kalfa, Rahmi Dede, Yaşar Okulmuş, Melike Akay, Nurten 
	Küçüktömbekeci, Osman Şahin, Muzaffer Özdemir ve Uğur Ozan Özen.
	
	  
	Resim veya fotoğraf sergisi mi açılacak? Bursa Caddesi üzerinde boş dükkân 
	bulunur, sergi açılır. Boş dükkân bulunamazsa okulun bir yeri sergi salonu 
	olur. Siz yeter ki isteyin, her yer kültür mekânı haline gelir.
	
	  
	Tiyatronun dışında dernek üyeleri tarafından Türk Halk Müziği konseri 
	verilir. Öyle bir kere değil birçok kere. Satılan biletler derneğe gelir 
	olarak yazılır. Müzikten tiyatroya, resimden fotoğrafa birçok alanda kurslar 
	yapılır, geleceğin sanatçıları yetiştirilir.
	
	  
	Düş Sokağı Sakinleri, Feridun Düzağaç, Sabahat Akkiraz, Erkan Oğur ve İsmail 
	Hakkı Demircioğlu'nun konserlerinin organizasyonunu da dernek yapar. 
	
	
	KASABADA YAŞAMAK
	
	  
	Kekil Şimşek'in tespitiyle makalemizi bitirmek istiyoruz: "Kasabada 
	yaşamayan, kasabaların sanattan uzak kurulduğunu pek az bilebilir. 
	Kasabalarda sanat, yabancı bir çiçektir, kolay kolay kök salmaz. 
	Dışarılardan gelenlerin ilgi odağı gibi algılanır, yer yer aşağılanır. Bu 
	yüzden derneğin ömrünün uzun olamayacağını düşündüm. Öte yandan elimden 
	geleni yapmaya da hazırdım. Elimizden geleni, nefesimiz kesilene kadar 
	vermeye kararlıydık." (15)    
	
	 Dipnotlar 
	 
1. Şimşek (2010) s. 61.
2. Birinci karar 
	defteri.
3. Birinci karar defteri.
4. İlk karar defterindeki numara 
	85; ikinci karar defterindeki numara 95 ve üçüncü karar defterindeki numara 
	89'dur. 2017 yılı itibariyle 67 numarada faaliyetine devam etmektedir.
5. 
	Kekil Şimşek.
6. Şimşek (2010) s. 62.
7. Kekil Şimşek.
8. Kekil 
	Şimşek.
9. Çalıkuşu (2010) s. 38.
10. Çalıkuşu (2010) s. 38.
11. 
	Kekil Şimşek.
12. Kekil Şimşek.
13. Kekil Şimşek.
14. Benim de 
	hayatımı etkileyen imza gününden bahsetmek istiyorum. İlkokulu ve ortaokulu 
	Setbaşı İlköğretim Okulu'nda okudum. 1990'lı yılların ilk yarısında bir gün 
	okula Gülten Dayıoğlu'nun geleceği haberi kulaktan kulağa yayıldı. İmza günü 
	yapılacakmış. Daha önce Gülten Dayıoğlu'nun adını duymamıştım. Cebimde 
	kitabı alacak para yoktu. O sırada Yeşil Vergi Dairesi'nde çalışan babama 
	bir şekilde telefon etmiştim veya anneme telefon etmiştim, annem babama 
	haber vermişti, geçmiş zaman hatırlayamıyorum. Babam Gülten Dayıoğlu'nun 
	Yeşil Kiraz adlı kitabını temin etmişti. Okulun bahçesinde uzun bir kuyruk 
	olmuştu. Kuyrukta o kadar uzun süre mi beklemiştim yoksa bana mı öyle 
	gelmişti, bilemiyorum. Belki de çocukken her şeyden sıkılan biriydim şimdi 
	olduğu gibi. Bu konuyu geçelim. Uzun bir beklemeden sonra Gülten Dayıoğlu'na 
	Yeşil Kiraz adlı kitabı uzattım. O da kitabın içine bir şeyler yazdı ve 
	imzalayıp geri verdi. Daha sonra ne yazmış diye baktım. Eğer hafızam beni 
	yanıltmıyorsa şöyle yazmıştı: "Ozan oğlum çok okumalısın." Gülten 
	Dayıoğlu'nun dediklerini yaptım, çok okudum. O kadar çok okudum ki bu 
	dipnotu yazmaya başlamadan önce kütüphanemdeki binlerce kitabın arasında 
	Yeşil Kiraz'ı aradım, ama bulamadım.
15. Şimşek (2016), s. 171-181. 
	Bildirinin alt başlığı ise Kasabada Kök Salmak'tır. Şener Aksu'nun Patikalar 
	dergisinde yayımlanan Kasabada Kök Salmak başlıklı makalesinde kasabanın 
	geldiği nokta çok güzel özetlenir: ... Bugünkü kasaba, bir daha geri 
	dönüşümü olmayacak biçimde değişmiştir, belki de en büyük ödül, sanatın 
	doğallaştığı bir kentin ortaya çıkmış olmasıdır. Aksu (Temmuz 2016) s. 18.