| 
   |  | Binay Kazan'ın Yeni Dönem gazetesinde 
	28.7.2010'da yayımlanan yazısıdır.
 
 Yaşadığımız bu şehir, MARKA KENT 
	olabilir mi ? Bu konuda son dönemlerde bir sürü yorum. Araştırma ve makale 
	okudum. Gazetemiz yazarı ve Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. 
	Hasan Ertürk’ün de konu ile yakından ilgisi olduğunu biliyorum. Sevgili 
	Hocam Ertürk’ün YENİ DÖNEM Gazetesindeki köşesinde “Bursa marka kent 
	olabilir mi?” başlıklı bir yazısı da yayınlanmıştı. Hoca bu yazıda marka 
	kent kriterlerine dayanarak, konunun tartışılması gerektiğine dikkat 
	çekmişti.
 Benim de bu önemli konuda 9 Haziran 2010 tarihinde yayınlanan “Bursa asla 
	marka kent olamaz” başlıklı bir yazım vardı. Bu arada kentimizdeki birçok 
	etkili ve yetkili ile bazı siyasetçilerinde de, Bursa’ya marka kent 
	yakıştırması yaptığının tanığıyız. Yani Bursa’yı marka kent görenler de var, 
	göremeyenlerde! Olabileceğini düşünenler de! Yani; Bursa’nın marka kent 
	olasılığı, ciddi olarak tartışılabilecek bir konu…
 Ve bu konuda önemli bir gelişme var. Kentimizin aktif sivil toplum 
	kuruluşlarından SİVİLAY, konuyu bir tartışma platformu haline getirmek için 
	çalışmalara başladı. Bünyesinde; eski Belediye Başkanları, bilim adamları, 
	ekonomistler ve işadamları, sanayiciler, gazeteci ve yazarlar ile Bursa’nın 
	aydın insanları olan SİVİLAY, yaşadığımız şehrin marka kent olabilirliği 
	konusunu tartışmaya açıyor.
 
 SİVİLAY’IN 
	BEYİN FIRTINASI
 SİVİLAY Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. 
	Nihat Sapan, Marka Kent: Bursa hedefine giden yolda bir çalışma 
	başlattıklarını açıkladı. Konuya Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanlarından 
	ve SİVİLAY üyesi 
	Erdem Saker’de bir katkı koyarak: “Bir beyin fırtınası 
	yaparak, marka kent Bursa ve yaşam kalitesi yükselmiş Bursa hedeflerine 
	giden, en küçüğünden başlayarak gerçek dönüşüm adımlarının resmini çizelim. 
	Uygulamacılara, kentimizi yönetenlere, esnafa ve halka anlatalım. Diğer 
	STK’larla beraber kol kola girerek, kentin yaşam tarzının fiilen değişiminde 
	aktif rol alalım. SİVİLAY’ın kuruluş hedeflerine doğru yola çıkalım.”dedi ve 
	konunun çıtasını biraz daha yükseltti.
 Yani SİVİLAY, bir Bursa gerçeğini masaya yatırmaya 
	çalışıyor. Konu: ciddi ve tartışılabilir ayrıntılar içeriyor.
 Bir 
	yanda tarihi, turistik, doğa, tarım ve sanayi kenti özellikleri ile Bursa 
	kenti var. Ama öte yanda da; kentin tanınması için bugüne dek ciddi anlamda 
	hiçbir çaba harcanmadığı gerçeği gibi kocaman bir ayrıntı duruyor. Bu güzel 
	kentin bugüne dek nasıl tanıtılamadığı, bir turizm kenti haline 
	dönüştürülemediği, bırakın marka kent olmayı kişi başına düşen yeşil alan 
	miktarı ile bile yeşil Bursa özelliğini kaybettiğini nasıl görmezden 
	gelebiliriz ki ?
 
 KENTLERİN YAŞAM KALİTESİ….!
 Bursa’da; kentin tek üniversitesi ile 
	otogarına raylı sistemle ulaşmanın mümkün olmadığı gerçeğinden nasıl 
	kaçabiliriz ki ?... Gece yarısından sonra Bursa Şehirlerarası otobüs 
	terminaline gelen birinin, evine ulaşmak için otobüs bilet parasının 2-3 
	katı taksi parası ödemek zorunda kaldığını kimlere söyleyebiliriz ki ?
 Kent içindeki 
	yollarda güvenlik şeritlerinin olmadığını,kocaman kentte sadece 5-7 
	kilometre arasında bisiklet yolu bulunduğunu söylemek ağırımıza gitmez mi 
	?
 Marka kent kriterleri içinde yer alan 
	en önemli ayrıntı: yaşam kalitesi olarak dikkat çekiyor. İngiliz yaşam 
	dergisi Monocle; geçtiğimiz günlerde dünyanın yaşanabilir 25 kentini tespit 
	etti. Bu kentler arasında hiç bir Türk şehri yok. Toplu taşımadan güvenliğe, 
	çevre şartlarından sosyal ve kültürel dokuya kadar birçok kıstasın 
	değerlendirildiği yaşanabilir kent değerlendirme platformu, aynı zamanda 
	marka kent yolculuğuna çıkan kentler için bir başlangıç noktası kabul 
	ediliyor.
 Evet… SİVİLAY kentte bir tartışma 
	başlatıyor. Bursa;bir marka kent olabilir mi? Cevabını zamanla 
	öğreneceğiz. Hem de bilimsel yön ve yöntemleri ile… Kentin eksikleri ve 
	fazlalıkları ile belki de…
 
 |