| 
  
    | Yayalaştıramadığımız 
	Bölge |  
  
    | 
   
	  |  |  | 
                        Hanlar Bölgesi Bursa'nın tarihi çekirdeğinin merkezi. 
	Bölgenin ticaret ve turizm açısından önemi herkesin malumu. Bu sebeple 
	yıllar içinde bölgenin düzenlenerek tarihi dokusunun ön plana çıkarılması 
	için çeşitli girişimler yapıldı. 1985'te Neşe Arolat'ın projesi Orhan Gazi 
	meydanında uygulanmış, Kozahan, Ulucami ve Orhan Cami ortasında kalan alan 
	günümüzdeki halini almıştı. İlki 2008'de açıklanan, bölgenin yayalaştırılmasına yönelik yapılan 
	projeler ise hep kağıt üzerinde kaldı. 2019'un sonlarında yeni bir proje Çevre ve 
	Şehircilik bakanımızın ağzından kamuoyuna duyuruldu. Çok değil, 12 yıl geri 
	giderek planlananlara bakalım. Erdoğan Bilenser'in 
	yapmayı istediği işlerden biri Altıparmak'tan bakınca Ulucami'nin 
	görünmesiydi. 2008'de Hikmet Şahin büyükşehir belediye başkanı iken tekrar 
	gündeme geldi. Hatta bir dönem Osmangazi Belediyesi ile Büyükşehir 
	Belediyesi projeyi paylaşamadı:
 "Bursa 
	Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin'in 2013 vizyon planında yer alan 
	Zafer Meydanı'ndan Ulucami'ye kadar olan alandaki binaların yıkılarak tarihi 
	hanların ortaya çıkartılması projesine benzer bir çalışmayı Osmangazi 
	Belediye Başkanlığı'nın yürüttüğü ortaya çıktı. Osmangazi Belediyesi'nin 
	bölgede bir yıldır perspektif ve mülkiyet tespit çalışması yaptığı 
	belirtilirken, Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin'in, çalışmanın 
	Valilik ve Osmangazi Belediyesi'nin de katılımıyla yapılması fikrine sıcak 
	bakmadığı öğrenildi. Osmangazi Belediyesi Tarihi ve Kültürel Miras Şubesi, 
	eski Başkan Mimar Basri Sönmez Başkanlığı'nda 4 kişilik bir ekip ile 
	Picinato'nun eskizini de karşılarına alarak çalışma yürütüyorlar".
 
   Hanlar Bölgesi'nin yayalaştırılması projesi taslaklarından biri
 
 2010'da Hanlar 
	Bölgesinin "ayağa kaldırılması" için dünyaca ünlü mimar Massimiliano 
	Fuksas'ın kentimize geldiği, çalışmalar yapacağı basın toplantısıyla 
	duyuruldu. Çarşı ve 
	Hanlar Bölgesi`nin en çok ziyaret edilen, şehrin nabzının attığı bir yer 
	olduğunu vurgulayan dönemin belediye başkanı Recep Altepe, bu bölgede 25 yıl 
	önce Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından plan çalışmaları yapıldığını, 
	onun haricinde bu güne kadar kapsamlı bir çalışma yapılmadığını belirtti. 
	Aylar sürecek çalışmaların Atatürk Caddesi ile Haşim İşcan Caddesi arasında 
	kalan bölgeyi kapsadığı belirtildi (Kaynak: Olay gazetesi, 9.6.2010).
 
 
  
 Bu işbirliğinden beklenen 
	verim alınamamış olmalı ki Kasım 2011'de Büyükşehir 
	Belediyesi 'Orhangazi Meydanı ve Çevresi Kentsel Tasarım Proje Yarışması" 
	düzenledi. Bu yarışmanın amaç cümlesini izleyen yıllarda sıkça duyduk: "Hem 
	Bursalıların hem de yerli ve yabancı turistlerin yoğun olarak kullandığı 
	Orhangazi Meydanı ve çevresinin, tarihi değerleriyle uyumlu ve 
	kullanıcıların ihtiyaçlarına hizmet edecek şekilde yeniden düzenlenerek 24 
	saat yaşayan bir meydan haline getirilmesi".
 Altmış bir eserin katıldığı yarışmada Kadir Uyanık, Doğan Zafer Ertürk, Emel 
	Birer, Ali Kemal Terlemez, Orkan Zeynel Güzelce'nin hazırladığı proje 
	birinci seçildi. Ödül töreni Mart 2012'de yapıldı.
 Birincilik ödülü alan proje kendini şu cümlelerle tanımlıyordu: Bursa, 
	topoğrafyası, doğal ve tarihi mirası, yeşili ve kendine özgü mimari dokusu 
	ile birçok önemli katmanı içerisinde barındıran önemli kentlerden biridir. 
	Bu tasarımın en önemli amacı, kenti varolan bu değerleri zedeleyen 
	unsurlardan arındırarak, kentliye nefes alacakları, toplanacakları, tarihi 
	yalın haliyle seyredecekleri bir yaşam senaryosu sunmaktır.... Kesintisiz 
	dolaşım yolları ve rampalar, birbirine bağlanan meydanlar, yeşil parklar ve 
	tüm bu önerilen organizasyonun önemli tarihsel yapıları birbirine bağlayan, 
	tarihi, ticari ve turistik bir bütünsel çevre oluşturması, bu projenin ana 
	yapısını oluşturmaktadır".
 
   
 Birinci olan bu proje, bilinmez neden, uygulanmadı. Bir yıl sonra, şubat 
	2013'te Ak Parti il başkanı Sedat Yalçın, Bursa Hakimiyet'e verdiği demeçte 
	"Tophane, Kapalıçarşı, Hanlar Bölgesi ve Emir Sultan’a kadar olan bölgeyi 
	açık müze olarak düşünüyoruz. Bu bölgeyi de yayalaştırılmış bir bölge olarak 
	planlıyoruz” diyerek başka planların gündeme geldiğini belirtmiş oluyordu 
	(http://www.bursahakimiyet. 
	com.tr/haber/sedat-yalcin-dan-ruya-gibi-proje-33139.html). "Tarihi dokuya 
	zarar vermemek için de bu bölge içerisinde sadece elektrikli araçların 
	kulanılması taraftarıyız" cümlesiyle de uygulanması oldukça zor bir hedef 
	ortaya koyuyordu.
 2017'ye gelindiğinde değişen pek bir şey 
	yoktu. Gazeteci Yüksel Baysal Büyükşehir Belediyesi başkan danışmanı Taha 
	Aydın ile yaptığı söyleşiyi köşesinde yayımlamış, oradan söylenenlere 
	eleştiriler yöneltilmişti. İnşaat mühendisi Cengiz Duman, Taha Beyin 
	görüşlerini şöyle eleştirmiş: "Atatürk Caddesi'nin yayalaştırılması çok 
	güzel bir düşünce fakat Haşim İşcan Caddesi çok yönlü düşünülmelidir. 
	Özellikle bugün Heykel'e çıkan toplu taşıma araçlarının da bu caddeye 
	yönlendirileceği düşünüldüğünde yolcu indi-bindi ve durakların trafiği nasıl 
	etkileyeceği ve yine bu yönden geri dönüş yapacak araçlar için doğru dönüş 
	yolu çok iyi planlanmalıdır. Aksi durumda içinden çıkılamaz bir girdaba 
	girilecektir".
 Anlaşılan o ki 2017'ye 
	gelindiğinde yarışla  düzenlenmesine, farklı projeler üretilmesine 
	karşın Hanlar bölgesinin yayalaştırılması konusunda bir arpa boyu yol 
	alınmamıştı. Üzerine iki sene daha geçti ve 2019 yerel seçimleri kapıyı 
	çaldığında büyükşehir başkan adayları hala Hanlar Bölgesini yayalaştırmayı 
	vaat ediyorlardı:
 Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi'ni gezen Bursa Büyükşehir Belediye Başkan 
	Adayı Mustafa Bozbey, "Heykel'i yayalaştırarak, altını yol, üstünü turist 
	otobüslerinin de faydalanabileceği bir otopark haline getirmeliyiz" dedi 
	(https://www.haberler.com/bozbey-heykeli-yayalastiracagiz-11794161-haberi/)
 
 
 |  
    |  |  |  |   2019'da bakan tarafından açıklanan yeni yayalaştırma projesi
 
 Açıklanan 
	projeye getirilen bir eleştiri:
 
 11 yıl önce Rahmetli Hikmet 
	başkanımız zamanında tasarlanan Hanlar Bölgesi projesiyle ilgili 
	fikirlerimi, 2004-2009 yılları arası büyükşehir meclis üyeliği görevimiz 
	nedeniyle mecliste açıklamıştık. O dönemde çekincelerim şunlardı:
 1-Kamulaştırma maliyeti,
 2-Belediyenin bütçesi (2008 için) yetersizliği,
 3-Fayda - maliyet hesabının yapılmaması,
 4-Bursadaki bölge esnafı ve yer sahiplerinin 
	yaklaşımı,
 5-Kamulaştırmada çıkacak sorunların çözüm/çözümsüzlük durumları.
 6-Yapılacak işte Bursalıların ne kadar kârı 
	olacak.
 2019'a geldiğimizde mevcut durum:
 1-Kamulaştırma maliyeti yüksek kim karşılayacak. 
	(Kamu idaresi yapacağım diyorsa önce hızlı treni bitirsin.)
 2-Belediyenin 2019-20 bütçesinde böyle bir projeye 
	kaynak aktaracak para yok.
 3-Yıkıp açılıp yeşillendirme ve rekreatif çalışma 
	yapılınca diğer kalan alanlarda ticaret gün ışığı zamanı (han ve çarşı 
	belirli saatlerde açık sonrası kapalı, güvenlil vb ) yapılacağından gece çok 
	az bölge açık olacağından yıkılacak alan sahipsiz bir mekana dönüşecek 
	güvenlik ve esenlik sıkıntısı doğuracaktır. Örn. Kamberler bölgesi, sonuç 
	kötü. Yayanın bir ticari dokularla desteklenmediği her alan güvenlik sorunu 
	doğuracaktır. Güven içinde olmayan insan da oraya her zaman gitmez. (Geçen 
	akşam Nilüfer'de Podyum Park rekreatif alan içinde yapılan işyerlerini (!) 
	gördüm. Dış mekanda neredeyse 20 metrede bir güvenlik personeli var. Ticaret 
	ile iç içe olmasına rağmen.) Burası için görsel düşünce yerine ticaret ile 
	rekreatifi birleştirip 24 saat insanların güvenle gezebileceği bir sistem 
	oluşturmaktır.
 Bunun 
	altından hiç bir belediye kalkamaz yoksa.
 4-Bursadaki bölge esnafı ve yer sahipleri buna 
	şiddetle karşı çıkacaktır.
 5-Kamulaştırmada bedel hesabında görünmeyen ve 
	değer konulmayan hava/toz parası vb ödeme imkanı olmaması. Karşımızda yer 
	sahibi ve kiracı var. Yer sahibinin bedelini ödesek kiracının verdiği hava 
	parası vb nasıl ödenipte helalleşilecek?
 6-Yapılacak iş Bursalılardan ziyade dışardan gelen 
	tursiler için güzel fotoğraf kareleri olacaktır.
 ÖNERİ:
 Yapılacak plan değişikliği ile kentsel tasarım 
	projesi ile alınacak önemli kararlar olmalı.
 Zafer Plaza gibi ticaretin yer altına alınarak, 
	kamulaştırma maliyetinin azaltılması ve mağdur esnaf sayısını azaltmaktır. 
	Bunun örneği Emirsutan karşısında olan evlerin yıkılması, çevrenin açılması 
	(55 daire sahibine dairesi ve işyeri olanlara işyeri yaparak) mağdur hak 
	sahibi olmaması şeklinde belediye üstlenerek kademeli olarak yer altı 
	çarşıları yaparak en az mağduriyetle çözebilir. 11 yıl geçmiş madem bir 11 
	yıl daha geçmesin.
 Mustafa KARAKOÇ (Mimar)     
	21.11.2019
 Kaynak: 
	
	http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=55176&start=150
 
 
  Ağustos 2020: Hanlar Bölgesi Yayalaştırma Projesi 
	için yıkımlar GERÇEKTEN başladı
 |  |