Bazı vatandaşlar da "50 yıllık 
	ağaçlar kesiliyor" diyerek tepki verdi. Bu aşamada mülk sahiplerinin açtığı 
	davalar yüzünden yıkımların hızı kesildi. Ancak tartışma yaratan başka bir 
	gelişme yaşandı. Proje yarışmasında Merkez Bankası binasının yerinde, aynı 
	şekilde korunacağı açıklanmış olmasına karşın depreme  dayanıklı 
	olmadığı gerekçesiyle bu bina yıkıldı. Üstelik sivil mimari örneği olmasına, 
	tescilli bina olmasına rağmen. Zafer Plaza üst binasının yıkıma dahil edilip 
	edilmeyeceği de uzun zaman kamuoyunda tartışıldı.
	    2020'nin son aylarında 
	proje yarışması başvurusu sonlandı ve sonuç aşamasına gelindi. 31 Ocak 
	2021'de sonuçların açıklanması tartışmaları yeni bir sahfaya soktu. Merkez 
	Bankası binasının yıkılmış olması yarışmaya katılan bazı ekipleri farklı 
	düşünmeye sevk etti. Projelerinde bu binaya yer vermeyenler doğrudan elendi. 
	Yarışma sonuçlarını değerlendirme amacıyla yapılan çevrimiçi toplantıda her 
	kesim görüşlerini dile getirdi. Jürinin yıkılmış olan Merkez Bankası 
	binasının durumuyla ilgili yeni bir açıklama yapmamış olması eleştirilerin 
	odağıydı. Daha önceden bitişik nizamda olan bir yapının şimdi çevresindeki 
	binalar yıkıldıktan sonra tek başına yapıldığında bağlamından koparılmış 
	olacağı dillendirildi. Bu denli geniş alanı kapsayan bir projenin iki 
	aşamalı yarışma ile yapılması gerekliliği söylendi. Jüri ise Merkez 
	Bankası'nın yıkımının kendilerine sorulmadan yapıldığını ancak şartnamede 
	binanın yeni durumunun açıkça belirtildiğini söyledi. Genel kabul gören 
	mimarlık uygulamalarında yıkılıp yeniden yapılmanın (rekonstrüksiyon) en son 
	başvurulacak çare olduğu vurgulandı, belediyenin çürük raporu uyarınca 
	binayı hızlı bir şekilde yıktığı belirtildi.   
	
	    Yarışmada 
	birinciliği kazanan proje yukarıda görülüyor. Jürinin bu projeyi seçme 
	gerekçesi şöyle ifade edilmiş: "Projede önerilen mekansal kurgunun parçalı 
	yapısı, birbirine bağlanarak bütüncül açık alan oluşturma yaklaşımı 
	(birbirine bağlı, kotlara bölünmüş üç adet meydan fikri) olumlu bulunmuştur. 
	Söz konusu bağlantıların sakin, tarihi çevreye saygılı, gelişime açık, mekan 
	çoğaltan düşüncelerle ele alınmış olması da olumludur. Merkez Bankası 
	binasının alan için kurgulanan açık hava müzesi fikrinin merkezi ve  
	dinamosu olarak düşünülmesi takdir edilmiştir. Ancak yapının çevresi ile 
	ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiği tartışılmıştır. Cemal Nadir 
	Caddesi'nin kısmen yer altına alınarak Tophane sırtları ile Hanlar 
	Bölgesi'nin bağlanması fikri, uygulanabilirlik açısından sorgulansa da, 
	kamusal alanın bütünlüğünü sağlaması nedeniyle olumlu bulunmuştur. Bu 
	gerekçelerle oy çokluğuyla (5-2) birinciliğe değer bulunmuştur". 
    
	      
	Birinciliği kazanmış olsa da bu projenin, jürinin de vurguladığı gibi, 
	trafiğin yer altına alınması açısından uygulama zorluğu var. Jüri altı 
	başlık halinde değişiklik talep etmiş. Kazanan ekiple yapılacak ortak 
	toplantılar sonucunda proje son halini alacak.  
	    Süreci biraz daha uzaktan izleyen Bursalılar ise birincilik 
	projesinde Merkez Bankası binasının tekrar yapılacak olmasına tepki 
	gösterdiler. Yarışma şartnamesinde bu binanın mutlaka korunacağına ilişkin 
	bir madde olduğunu bilmedikleri için böyle bir eleştiride bulunup, "hani bu 
	proje hanların çevresini açacaktı" diye serzenişte bulundular.  
	     Şimdi 
	durup bir bakalım. Bu proje başlatılırken Bursa'nın gözbebeği Hanlar 
	Bölgesinin bir mücevher gibi ışıldayacağı, kentin turistik canlılığının 
	katlanacağı, bölgedeki canlı ekonomik hayata katkıda bulunacağı söylendi. 
	Bazı işler zamanında yapılmazsa istenen etkiyi doğurmayabiliyor. Bursa kent 
	merkezi uzun zamandan beri ekonomik hayatın kurallarına göre kayıyor, göç 
	ediyor. Her ne kadar Kapalı Çarşı ve Hanlar Bölgesinde hareketli bir ticari 
	hayat sürmekteyse de daha geniş ölçekte Heykel bölgesini  
	düşündüğümüzde buradaki ticari hayatın seviye kaybettiği görülüyor. Cadde 
	üstü en hareketli yerlerde boşalan mağazalar, göç eden büyük markalar, 
	aylarca boş kalan dükkanlar bunun göstergesi. Altıparmak ve Çarşamba'nın 
	durumunu görüyoruz. Üzerine binen ağır TOKİ yükünden belini doğrulamayan 
	Haşim İşçan bölgesi hemen yanı başında. Yani Hanlar Bölgesine yapılacak çok 
	hoş düzenleme bile kent merkezini yeniden ekonomik cazibe merkezi yapmaya 
	yetmeyecek gibi. Turizmin gelişmesi için yapılacak diğer hazırlıklarla (alt 
	yapı yatırımları ve kültür seviyesini yükseltme çalışmaları) birlikte 
	düşünülmez ise caddelerin güzelleşmesi ancak küçük bir artış sağlayabilir.
	
	     Bu 
	sürecin olumlu bir yönü, böyle büyük bir alanı kapsayacak düzenlemenin 
	toplumun geniş bir kesimi tarafından tartışılabilmiş olmasıdır. Usulüne 
	uygun olarak mimari yarışma açılmış, hak eden birinci olmuştur.