
|
|
Ayhan ÇAÇU
Keles ilçesi tarihi, kültürel ve doğal pek çok varlığa ev sahipliği
yapmaktadır. İlçenin sahip olduğu bu güzellikler ilçe merkezi ve köylerine
dağılmış durumdadır. Bu önemli kültür ve turizm varlıklarını iki ana gurupta
toplamak mümkündür. Bunlardan ilki Tabii varlıklar, ikincisi ise
tarihi-kültürel varlıklar.
Keles Tabii Varlıkları
Kocayayla-Kendir yaylaları:
Keles denilince ilk akla gelen Kocayayla’dır. Kocayayla ilçe
merkezine 4 km uzaklıkta bulunmaktadır. Kocayayla ormanın dağ ile buluştuğu,
Uludağ’ın en güzel göründüğü yer durumundadır. Çok eski devirlerden beri
yörede yaşayan insanlarca kullanılmış ve korunmuş bir yaylamızdır.
Kocayayla’da bulunan ve asırlardır korunmuş ulu çam ağaçları yörenin en
yaşlı ağaçları arasındadır. Kocayayla bir rivayete göre Osman Gazininin
Bizans’a ve Bursa’ya yönelik askeri harekatlarında bi üs olarak
kullanılmıştır. Burada Osman Gazinin bir camisinin bulunduğu, sefer
zamanlarında yörede yaşayan Yörük ve Türkmenlerin burada buluştukları
anlatılır. Hatta Kocayayla’da bir mevkinin adı hala cami yeridir.
Kocayayla 1965 senesinden
beri yörenin en eski ve büyük şenliği olan Kocayayla şenliklerine ev
sahipliği yapar. Keles Belediye Başkanı İsmail Saydam’ın döneminde başlayan
bu şenlikler günümüzde Uluslar arası bir kimliğe bürünmüştür. Her yıl Temmuz
ayı başında Keles Belediyesince organize edilen şenlikte yöre insanı
buluşur, eğlenir kaynaşır. Kocayayla şenliklerine il merkezi Bursa’dan ve
yakın il ve ilçelerden pek çok ziyaretçi gelir.Kocayayla yörenin en önemli
piknik ve mesire alanıdır. Günümüzde yaya içerisine bungalov tipi evler
yapılmış ve pek yakında turizmin hizmetine sunulacaktır.
Kendir yaylası
Kocayayla-İnegöl güzergahında bulunur ve ilçenin ikinci büyük yaylasıdır.
Kendir yaylası üzerinde herhangi bir yapılaşma bulunmaz. Buraya gelen
ziyaretçiler tabiatın hiç bozulmamış en saf ve temiz halini doyasıya
yaşayabilirler.
Gelemiç kayalı dere Kanyonu, Gavur ini mağarası: Keles
ilçesinin Gelemiç köyü sınırları içerisinde bulunur. Kocasu
(Atranos)nehrinin Keles ilçesi sınırları içerisinde aktığı kayalık ve çok
sert bir vadiye Kayalı dere kanyonu denilmektedir. Burası Kocakovacık köyü
altlarından başlayarak Gelemiç köyü arazisine kadar uzanır. Burası karşıdan
çok sert ve içerisine girilemez bir kanyon şeklinde görünse de içerisine
girildiğinde gelen ziyaretçileri büyüler. Bu sert kanyonun her iki yakası
heybetli kayalardan oluşur. Tam ortasından akan Kocasu nehri boyunca çok
keyif alınarak yürünecek bir yol güzergahı bulunmaktadır. Nehir boyunca
yapılacak bir yürüyüşten sonra sola doğru yaklaşık 30 dakikalık bir tırmanış
ile Gavur ini mağarasına ulaşılır.
Gavur ini mağarası içerisinde
sarkıt ve dikitlerin oluştuğu 3 ana bölüm ve bunları birleştiren bir
galeriden oluşmuştur. Mağara içerisinde bulunan iki ana bölümde oluşmuş
heybetli sarkıt ve dikitler meraklı ziyaretçileri için keyifli fotoğraf
imkanı sunar. Mağara girişinde bulunan ana giriş bölümü Bizans döneminde ön
kısmı bir duvar ile kapatılmış ve bir yerleşime dönüştürülmüştür. Bu bölümde
zamanında bir sarnıçta görülmekte imiş.
Kocakovacık deve boynu kayası:
Kayalıdere kanyonunu boyunca Kocakovacık köyüne gider iken solunuzda ilginç
şekli ile bir kaya karşınıza çıkar. Köylülerce deve boynu kayası denilen bu
kaya gerçekte de bir deveye benzer. Bu ilginç kaya doğanın tabii
şekillendirmesi ile bu hale gelmiştir. Kış döneminde kayanın baş kısmından
kaynayarak akan sular bu kayaya daha ilginç bir görünüm kazandırır. Bu kaya
yörede ilginç şekli ile hemen herkes tarafından bilinir ve tanınır. Bu kaya
ile ilgili yörede pek çok söylence gelişmiştir.
Baraklı ,
Keles, Gököz (Maremşah) göletleri: yörede sulama amaçlı olarak inşa
edilmiş bu üç gölet dağ, göl, orman görüntülerinin birbirine karıştığı ve bu
üç yansımanın bir arada görülebildiği,fotoğrafçılar tarafından en çok ilgi
gören yerler arasındadır.
İlçenin Tarihi, Kültürel Varlıkları
Zeus Kersoullos tapınağı,Odeion
ve kehanet merkezi: Keles AKçapınar ve Belenören köyleri arasında
bulunan Tazlak tepesinde bulunur. Bu tepe üzerinde Antikçağda Zeus için inşa
edilmiş bir tapınak ve bir Odeion (Konser ve toplantı salonu) bulunuyordu.
Tapınak yanında gelen ziyaretçilerin gelecekleri ile ilgili kehanetlerin
öngörüldüğü bir kehanet merkezi de vardı. Bu tapınak antikçağda dağ
yöresinin dini merkezi durumunda idi. Günümüzde bu tapınak ve diğer binalara
ait mimari malzemeler hemen tepe eteklerinde bulunan Akçapınar ve Belenören
köylerinde görülmektedir. Tapınak alanında Uludağ Üniversitesi Arkeoloji
bölümünce bir kazı planlanmaktadır. Tapınağın eteklerinde bulunan Belenören
köyünde bir kültür evi bulunmaktadır.
Alpağut, Harmandemirci, Menteşe
Köprübaşı tümülüsleri: Geçmişi oldukça geriye giden bu tümülüsler
ilçenin Alpağut, Harmandemirci ve Menteşe köylerinde bulunur. Tümülüs
üzerine taş, toprak yığılarak oluşturulmuş mezar tepecikleridir.
Oluşturulmuş bu küçük tepeciklerin altında bir mezar odası bulunur. Bu
tümülüsler içesinde en büyüğü Menteşe köyünde bulunur. Harmandeminci köyünde
üç tümülüs yan yana bulunmaktadır. Alpağut Tümülüsü ise ilçeye en yakın
konumdadır.
Baraklı Asartepe, Asklepion ve Hastane binası: ilçemiz
Baraklı köyünde bulunan Asartepe mevkiinde antikçağda sağlık tanrısı
Askleipos’a adanmış bir tapınak ile hastane binası bulunuyormuş. Antikçağın
bu kutsal alanından Baraklı köyüne indirilmiş pek çok mimari parça Baraklı
köyünde görülebilir. Tapınak alanında kazı yapılmamış olup yer yer mimari
parçalar görülebilmektedir.
Menteşe Gelintaşı: Menteşe
köyümüzde bulunan bu kaya yerleşimi Bizans dönemine aittir. Burada bir kaya
yüzeyi oyulmuş ve ahşap malzeme ile desteklenerek ile bir manastır inşa
edilmiştir. Bizans dönemine ait bu kaya yerleşiminden günümüze küçük
kilisesi ve nerede ise tanınmaz hale gelmiş bir takım resimler
kalabilmiştir. Burada bulunan Hz Meryem resminin geline yanında bulunan Hz
İsa resminin damada benzetilmesi ile buraya gelintaşı denilmiştir.
Kemaliye
camisi: İlçede ayakta kalmış en eski camilerden birisi Kemaliye
köyünde bulunur. Bu cami içerisinde 19. yy içerisinde yapılmış resimler ve
süslemeler oldukça ilgi çekicidir. Cami içerisinde bu dönemde yapılmış Kabe
ve çevresi resmi ile daha başka resimler buraya gören kişileri
etkilemektedir.
Şahan Baba türbesi: Kıranışıklar köyünde bulunan türbe
kuruluş dönemlerine kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Yörede Şahan Baba
olarak bilinen bu yerde üzeri tek kubbe ile örtülmüş kubbesi tuğla, ana
duvarları kesme taştan yapılmış bir türbe binası bulunur. Burası geçmişte
kervan yolu üzerinde olup burada gelen ve geçen yolculara yemek verilen bir
yer imiş. Burada daha başka binaların bulunduğu rivayet edilse de türbe
dışında başka kalıntı kalmamıştır. Burada tarihi kuruluş devrene kadar
uzayan Şahan Baba hayrı yapılırmış. 2. Dünya savaşına kadar bu hayır devam
etmiş daha sonra ekonomik gerekçeler ile bu güzel adet terk edilmiştir.
Ana Sultan: Keles Küçükkovacık
mahallesinde bulunur. Ana Sultan’ın Domaniç taraflarında bir savaşta şehit
olan Savcı Beyin eşi olduğu ve onun ölümünden sonra bu bölgeye gelerek
yerleştiği anlatılmaktadır. Burada bulunan türbe yapıları Keles
belediyesince yeniden inşa edilmiştir. Burada her sene Anneler gününde
Küçükkovacık köyü ve köy derneğinin işbirliği ile bir hayır yapılarak komşu
köyler ve ilçe merkezinden gelen misafirler ağırlanır.
Selahaddin Buhari Türbesi:
Dedeler köyünde bulunmaktadır. Kuruluş devrinde buralara Horasandan gelerek
yerleşmiş Selahaddin Buharinin burada gömülü olduğu rivayet edilir. Türbe
binası yeni bir bina olup, türbe içerisinde Selahaddin Buhari’ye ait olduğu
söylenen bir takım eşyalar ile onun tarafından avlandığı rivayet edilen
geyik boynuzlarını görülebilir.
Kocakovacık köy odası: İlçemiz
Kocakovacık köyünde bulunur. Köyden gelip geçen yolcular için inşa edilmiş
bu köy odası oldukça eski bir tarihe sahiptir. 19. yy başlarında tamir
edildiği bir kitabeden anlaşılan köy odası Bursa Osmangazi Belediyesince
aslına uygun şekilde restore edilmiştir.
Bütün bu tarihi ve kültürel
varlıkların yanında 1. derece sit alanına dönüştürülmüş manastır ve
kiliseler ilçe geneline dağılmış durumdadır. Düvenli, Baraklı, Kemaliye,
Kıranışıklar, Gelemiç köylerinde bulunan manastır ve kiliseler günümüzde
toprak altında bulunmaktadır. Buralarda henüz bir kazı çalışması yapılmamış
olup bu alanlar koruma altına alınmış durumdadır.
2010
Kaynak: http://yemrec.blogcu.com/keles-gezi-rehberi-ayhan-cacu/8972085 :
Yunus Emre Coşan’ın blog sitesi |