Söyleşi: Barbaros KOÇANALI 
	- Mesut DEMİR
	                                                     
	Mimarlar Odası Bursa 
	Şube Başkanı Nizamettin Kaya, Bursa'nın 2023 vizyonunu değerlendirdi.
-2023'te nasıl bir Bursa öngörüyorsunuz?
	-Bursa'nın geçmişini görmeden geleceğini algılamamız zor olabilir. 
	Osmanlı'ya başkentlik yapmış bir kent. Osmanlı dönemi ile Cumhuriyetin 
	kuruluş yıllarında Bursa'da önemli yapılar yapılmış. 1960 sonrası 
	sanayileşme ve göç etkisiyle Bursa'da göç etkisiyle planlama yapılamadığı 
	için kaçak yapılaşma oluşmuş. Planlı alanlarda da yapılanma çıkmış. Biz 
	Mimarlar Odası olarak yapılaşmanın Bursa'ya yakıştığını düşünmüyoruz. 
	Bursa'da çok iyi yapılar yapılabilirdi ama elimizdeki kent bu. 2023 Bursa 
	fotoğrafına bakacak olursak, Bursa güneyinde bir Uludağ bulunan, kuzeyinde 
	ovası bulunan, diğer tarafta denizle bağlantısı olan fiziksel olarak çok iyi 
	bir yerde. Bursa aynı zamanda termal alanda bulunması nedeniyle eskiden çok 
	değerli bir yerdeydi ancak bu değeri kaybetti. Mimarlıkta asıl olan yaşamı 
	planlamaktır. Van depremi sonrası ortaya çıkan kentsel dönüşüm Bursa için 
	bir şans olabilir, eğer doğru yönetemezsek şanssızlık da yaratabilir. 
	Kentsel dönüşü yaparken 2023 hedefini ortaya koymak lazım.
	
	            
	
	
-Bursa'da planlama doğru yapılıyor mu?
-Planlama çok 
	önemli. 1/100 binlik Bursa'da plan yapılıyor. Bursa'nın geleceği ile ilgili 
	planlama sürecinde mimar arkadaşlar da yer alıyor. Burada yapılan planlar 
	daha sonra bozulabiliyor. Eğer 2023'e dair iyi bir planlama yaparsak, siyasi 
	irade de bunun arkasında durursa bu planlar sağlıklı bir şekilde olur ve 
	Bursa ileriye doğru yol alır. Ancak bu süreçte bazı faktörler olabilir. 
	İstanbul-Bursa-İzmir otoyolunun Bursa'da geçiyor olması. İstanbul yapıya 
	doydu, kendisini taşıyamayacak konumda. Bursa alternatif olarak bu 
	yoğunluğun bırakılabileceği bir kent.
-Bursa'da beklenen 
	yoğun nüfusun kente etkileri ne olur?
-2023'te Bursa'nın 8 
	milyon gibi bir nüfusa sahip olması bekleniyor. Bugün rakamlara bakarsak 3 
	katı gibi bir rakam. Bursa'nın fiziksel yapısı bunu kaldıramaz. Bursa'da 
	buna göre alanlar belirlenip bu alanlara kayma yapılabilir. Özellikle tarım 
	alanlarında çarpık yapılaşma çekilerek Bursa bir ölçüde daha yaşanabilir 
	hale getirilebilir. Çevre yolunun etkileri birçok alana yayılacaktır. Böyle 
	olunca İstanbul'a ulaşmaktansa Bursa ulaşmak daha iyi bir hale gelebilir. Bu 
	bir fırsat olarak da değerlendirilebilir. Sonuçta yoğunluk olan yerlerde 
	değerler artar ve rant ortaya çıkar. Bu yapılaşma iyi yönde kullanılabilirse 
	bunun avantajları da oluşabilir. Bizim isteğimiz çocukların çocukluğunu, 
	yaşlıların yaşlılığını yaşayabileceği, işlerinde çalışanların işlerine çok 
	rahatlıkla gidip gelebileceği, yaşanabilir bir ortam yaratmak. Bursa'nın 
	yeşilinin aktif olarak kullanılması çok önemli.
-Bursa 2023'e 
	nasıl hazırlanmalı?
-Ülkemizde enerji ile ilgili yeni 
	yaklaşımların da ön plana çıkması gerekiyor. Güneş ve rüzgar enerjileri gibi 
	yasal, destekleyici çalışmalar yapılması lazım. 2023'te Bursa'da ne hayal 
	edebiliyoruz? Bursa aslında su kenti ama maalesef kent içerisinde biz bu 
	suyu yaşayamıyoruz. Sanayide ise teknoloji yoğunluğu olan bir sanayi önemli. 
	Son dönemde otel yatırımları oldu. Artık sanayinin Bursa dışına aktarılması 
	2023 hedeflerinin arasında olmalıdır. Bursa üniversite konusunda da ciddi 
	atılımlar yapmalıdır. Bugün Eskişehir, üniversite konusunda Bursa'dan 
	oldukça ileridedir. Yani Bursa'nın çevresel ve kültürel değerleri 
	topladığımız zaman, teknoloji yoğunluğu olan bir sanayi kurarak Bursa'yı 
	2023 yılına hazırlayabiliriz.
-Kentsel dönüşüme mimari açıdan 
	baktığınızda nasıl yorumluyorsunuz?
-Dönüşüm aslında sadece 
	fiziksel yenilenme olarak gözüküyor. Dönüşüm aslında o bölgedeki sosyal ve 
	yaşamın dönüşmesi, ticaretin dönüşmesidir. Dönüşümde katılımcı bir dönüşüm 
	olması gerekir. Bununla ilgili belediyelerle birlikte akademik odalar, sivil 
	toplum kuruluşları, sosyologlar da içinde yer almalı. Ortak akılla 
	yürütülürse dönüşüm sağlıklı olarak gerçekleştirilebilir. Daha önceki 
	kentsel dönüşümler TOKİ ile birlikte yapıldı. Bu yapılacak dönüşümün mutlaka 
	kamusal alanının da yaratılacak oluşumda projelendirme çalışmaları 
	içerisinde mutlaka yer almalıdır.
-Kaçak yapılaşmada 
	istenilen duruş sergileniyor mu?
-Kaçak yapılaşma ile ilgili tek 
	sorun hileli parselli satışlar oldu. Belediyeler de bu konuda istenilen 
	iradeyi sergileyemediler. Bence yasalardan çok kamuoyunun duyarlılığı ve 
	siyasetin duruşu çok önemli. Artık geleceğimizi ipotek altına alacak, orada 
	yaşayan insanlara da kötü ortamı oluşturmamak çok önemli. Kaçak yapan bir 
	kişi ihtiyacı olmadığı halde kaçak kat yapıyor. Bursa'da belediyelere meslek 
	odaları kaçak yapılaşmaya karşı sonsuz destek veriyor. Açıkçası bundan 
	öncekilere bakarsak böyle bir umut görmüyorduk ancak, bu dönemde umut ışığı 
	gösterecek yaklaşımlar da var, bunlar desteklemeli.
	-Depremlerde yıkılan binaların mimarlıkla ilgili boyutu nedir?
	-Bursa'da çok önemli değerler, Osmanlı dönemi mimarilerin korunması önemli. 
	Bugün biraz daha planlama konusunda anlayış göstermeye başlıyor. 
	Belediyelerin kentsel bakış açısı olmalıdır. Mimarlıkla ilgili yasa mutlaka 
	gerekiyor. Türkiye'de meydana gelen ve çok can yakan depremlerle ilgili 
	müteahhitlik hizmetini çok kolay yapılabilmesidir. Bunun da mutlaka 
	engellenmesi gerekir. Bugün devletin her kurumunda görev yapılabiliyor ama 
	mimarlık için aynı şeyler geçeli değildir.
	
	
	                                                                    
	  Kaynak:  
	
	www.bursadabugun.com