| 
    
      | 
    
	  | 
    
	
	                                                                                        
	Nurdan Çakır Tezgin
	
       
	Oturacak yeri yüksek, demir ayaklı sandalyeleri, ince 
	uzun mermer masaları ve duvarları boydan boya aynalı olan Sirkeci Şaban'ın 
	dükkanında ilk göze çarpan şey; banko üzerindeki kasayla yan yana duran 
	devasa boza kurnasıydı. Beyaz mermerden yapılmış, hamam kurnasına benzeyen 
	kocaman yuvarlak bir tekne olan boza çanağı, bana dünyanın en büyük boza 
	kabı gibi görünürdü. Mermer çanağın ağzı daima kar beyazı tülbent beziyle 
	örtülü olurdu, yanı başında da tarçın tuzlukları sıralanırdı. Sanki, 
	neredeyse bugün bile hapşıracağım tarçının efil efil tozatmasına. 
	
                            
	                                
	Celal Bayar Sirkeci Şaban'da boza içerken 
	
        
	Bellek ve anılar nasıl da canlı, o kalın dipli cam saplı bardaklardan bozayı 
	yudumlayacağım diye helak olurdum. Tarçın kalın bir tabaka oluştururdu 
	bardağın üzerinde ve heyecanla o ilk yudumu höpürdettiğimde tarçın boğazıma 
	kaçar, gözlerimi yaşartırdı. Niye acele ederdim, niçin yavaşça içmezdim 
	bilmiyorum, çocukluk işte... Biliyor musunuz mermer boza teknesinin içini 
	hiç göremedim, boyum hiç o kadar uzamadı, yeterince uzadığında da ben oraya 
	gitmez oldum galiba. Tabi, Fast Food dükkanları açılmıştı sonraları! 
	
                     
	      
	Sirkeci Şaban, asıl sirke ve şıra yaparmış; Bursa İskender kebabının 
	tamamlayıcısı olan üzüm şırası, Sirkeci Şaban'ın önemli geçim kaynağıymış 
	vaktiyle. Mevsimine ve isteğe göre sirke, şıra, boza ve ayranın yanı sıra 
	muhallebi, keşkül ve kazandibi de satılırdı Sirkeci Şaban'da. Beyaz mermer 
	kurnada kışları boza yapıldığı gibi, yazları da köpüklü ayran yapılıp 
	satılırdı. Yaşlı aristokrat görünümlü kadınları yoğurt yerken görürdüm sık 
	sık. Beyaz saçlı bir kadın vardı çok şık giyinirdi, bazı öğle saatlerinde 
	onu görürdüm orada, öyle keyifli ve hanım hanımcık yerdi ki yoğurdunu... 
	Yoğurdun sofra dışında tek başına kaşıklanabileceğini ilk o yaşlı hanımdan 
	öğrendim sanırım.  
	
      
     |