Hasretlik Bursa

       Bursa'nın en eski karoseri ustası Ali Tezel anlatıyor:

     "Eski garajdan yukarıya kadar olan yola Kırmızı Fener Yolu derlerdi. Fomara sonradan yapıldı, o zamanlar Fomara adındaki bu tütün deposu yoktu. Ondan sonra Fomara Caddesi dediler. O depo çok sonradan yapıldı oysa.

  Neden Kırmızı Fener Yolu derlerdi?

  "Şu sağ tarafta (şimdiki caddenin doğu yakası, aşağı inerken sağ taraf) gayet güzel eski sistem ahşap evler vardı. Önleri verandalı, parmaklıklı. Ondan sonra Rumlardan hayat kadınları vardı. Onlar süslenip püslenip bu verandalara çıkar otururlardı, müşteri çekmek için. Bu evlerin kapılarında da kırmızı fener vardı. Onun için Kırmızı Fener Yolu denirdi.

    Şimdi garajın üst tarafından da yukarıya ladar, orada bir cami vardı, yıktılar sonra, oraya kadar bu evlerden vardı. Sıra sıra evlerdi bunlar. Yerden şöyle bir iki metre yükseklikte, birkaç basamak merdivenle çıkılırdı.Ön taraflarında da bayağı genişçe balkonları vardı. Kadınlar süslenip orada otururlardı. Biz ufak  çocuğuz o zaman. Soğanlıköy'den Bursa'ya gelirken yolumuz buradan geçiyordu.

   Sonra bu evlerden iz kalmadığı gibi buraları da (şimdiki Fevzi Çakmak Caddesi'nin iki yanı) kelem tarlasıydı, pırasa tarlasıydı. Bu evlerin şehirle hiç ilgisi yoktu, şehrin dışında idi. Bu kadınlar sırf Rum kadınlarıydı." 

          Bursa'da Yakın  Zamanlar, Yılmaz Akkılıç, s.124'ten kısaltarak alınmıştır