Bursa'da Kaşık ve Kaşık Oyunu
 

Hüsnü Züber Kimdir?

Hüsnü Züber Bir Yaşam Markasıdır

Yaşayan Müze Fotoğrafları

"Bursa'yı Evinde Yaşatmaya Çalışan Adamdı"

Bursa'da Müzeler

 

 

 

 

 

                                                                          Hüsnü Züber

    Kaşık insanoğlunun yaşam boyu varlığını sürdürebilmesi için elinden düşmeyen, yeri geldiğinde bilmece, deyim ya da atasözü şeklinde dilinde oluşan ve ritim olup onu coşturan; buna karşın yine de unutulmuş, üzerinde pek durulmamış bir araç ve zanaat-sanat dalı.

    İnegöl, İznik, Karacabey, Keles, Orhaneli ve Büyükorhan ilçelerinin bazı köylerinde çeşitli biçimlerde kepçelerle, kavurma ve yemek kaşıkları yapılır. İnegöl ilçesi Tahtaköprü bucağının Gedikpınar, Hilmiye, Kocakonak ve Mesruriye köylerinde akçaağaç, gürgen, kestane ve karaağaçtan yemek kaşıkları yapılmaktadır. Eskiden İnegöl pazarında ve çevre köylerde satılan kaşıklar son yıllarda alıcı bulamadığından ancak dostlar için yapılmaktadır. Kaşık yapımında sırası ile balta, testere, keser, eğdi "oygulu-kancalı" ve zımpara kullanılır. Yakın zamana kadar Kocakonak köyünde ailece kaşık yapan Mustafa Aybey'in İnegöl'e yerleşmesiyle bu sanat kaybolmuştur. Gedikpınar köyünden şimdi hayatta olmayan Mustafa Dayı önce kartondan bir kalıp çıkartıp ağaca çizerek akçaağaçtan çok özel kaşıklar yapardı. Hilmiye köyünde eskiden Çizmeli Mehmet Ağa ve Hacı Yusuf Gürel kaşık yaparlarken günümüzde Hacı Recep, Hacı İsmail ve Hacı Şirin ile Mesruriye köyünden Demir Alp güzel kaşık yaparlar. Bölgede kaşık yapımında uzun saplı (25cm) eğdi "çevirgen" kullanılır ve üzerinde kaşık çalışılan ağaca kütük denir.

     İznik ilçesinin merkez köylerinden Elmalı'da 70 yıl kadar önceleri şimşir gibi sert, sarımtrak ve çok temiz bir ağaç olan ayı armudundan kaşık yapmaya başlayan İsa Turan, sonradan göçtüğü Hacıosman köyüne bu sanatı götürmüş ve Bilecik'in Gölpazarı ilçesi Karaağaç köyünde imamlık yaparken de 1965 yılına kadar kaşık yapmayı sürdürmüştür. Kaşıkları sivri ağızlı olup, boynu dirsekli ve düz, sapları yuvarlak bitimlidir. Yemek kaşıklarının yanı sıra yuvarlak ağızlı kavurma kaşıkları ile çeşitli boy ve biçimlerde kepçeler de yapardı, bir deste on kaşıktan oluşurdu. Daha sonra yalnızca dost gereksinmesi için kaşık yapan İsa Turan bu sanatı bırakmıştır. Kaşık yapımında keser, tek yanlı eğdi, özel bıçak, cam kullanırdı ve bunlar da kısa saplı idi. Üzerinde kaşık yapılan kütükte, kaşığı boynundan sıkıştırmak için mengene denen oyuk ve bir de kaşığın burnunu dikine dayamak için küçük bir çukur bulunurdu.

    Keles ilçesi Alpagut ve Sorgun köylerinde yemek kaşıklarının yanı sıra özel oyun kaşıkları da yapılmaktadır.Alpagut köyünde çoban Mehmet Ali, Keles kaşık oyunu ekibi için, çift tırnaklı hayvan ayağını andıran 10-12 cm kadar kısa saplı ilginç bir kaşık biçimi yaratmıştı. Sapı ucunda sallanan sivri topaklar "tongurdak", sonradan takılmış olmayıp kaşıkla birlikte çıkarılmıştır. Bu kaşıklar oldukça küçük ve sivri ağızlı olup, sapın iki yanında parmaklar için karşılıklı hafif birer çukurluk yapılmıştır. Küçük olduğundan bunları genelde kadın oyuncular kullanır. Harmancık Demirci köyünde 1960'lara kadar Halil Kunduz dostlar için sivri ağızlı yemek kaşıkları ile kepçeler yapardı. Sorgun köyünde İsmail Güneş akçaağaçtan, dedesinden öğrendiği ucu topaklı oyun kaşığı yapmaktadır. Bu kaşıkları yaparken yörede kadınların örgü örerken kullandıkları tongurdaklı şişlerden esinlenmiştir. Günümüzde İbrahim Güneş bu sanatı sürdürmektedir. Kocakovacık'ta Mehmet Kılıç genellikle akçaağaçtan kaşık yapardı.

     Bursa'da Kaşık Oyunu

    Hiç bir ritim, tempo(ölçülü ses) aracı bulunmadığı zamanlarda insanlar el ve ayaklarını birbirine, yere ya da vücutlarına vurmakla ve baş parmak ile orta parmağın sıkıca bastırılıp birbiri üzerinden kaydırılmasıyla avuç içinden çıkardıkları sesle oynamışlar. Daha sonraları ise oyundaki ritm-tempo gereksinmesini taş, kemik, tahta ya da sert maden parçalarını birbirine vurmakla çıkardıkları seste aramışlardır. İşte Türklerdeki kaşık oyunu da bunun bir ürünüdür.

   Keles, İnegöl, Orhaneli ve Büyükorhan ilçelerinde kaşık oyunları oynanmaktadır. Keles ilçesinin Alpagut, Gelemiç, Sorgun ve Belenören köyleriyle diğer dağ köylerinin hemen hepsinde "Fadimem, Burca'nın ufak tefek taşları, Ben yemenimi al isterim, Menekşesi tutam tutam, Azime ve Cezayir " türküleri ile düz oyun, sekme, güvende ve büyük oyun tarzında ya da 9/8 aksak ölçülì kaşık oyunları oynanır. Anadolu'nun bir çok yöresinde de oynanan Cezayir oyunları içinde yer alan en güzel ve en duygulusu Keles'te oynanandır. Özellikle "Azime, Ben yemenimi al isterim, Menekşeler tutam tutam" türküleriyle kadınlar oynar ve kadınlar için 15-20 yıl öncesinden bu yana kısa saplı, ucu sallanan topaklı "tongurdak" özel bir oyun kaşığı yapılmıştır. Bu topakların çıkardığı ses oyuncuya ayrı bir ritm verir.

    Erkekler erkek topluluklarında, kadınlar ise kadınlar arasında iki ya da ikinin katları biçiminde oynarlar. Eskiden köy düğünlerinde tek davul ya da dümbelek "dümbek" ve iki zurna ile oynanan kaşık oyunları bugün keman, klarnet gibi incesazlar ya da bağlama takımı eşliğinde yürütülür.

    Kaşık Oyunu Ekipleri

    Bursa'da 1974 yılında Halk Eğitim Başkanlığınca oluşturulan Keles Kaşık Oyunları Ekibi 1975'te Türkiye'de yapılan Uluslararası Folklor yarışmasında birinci olmuş ve daha sonra bu ekip Bursa turizm ve Folklor Derneği'nce 1976 yılında yeniden derlenmiş olup, 1977 yılında Milliyet gazetesinin düzenlediği Halk Oyunları yarışmasında birinci, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın düzenlediği Folklor Yarışması'nda ise Kaşık Oyunları Birincisi ve Bolu'da yapılan yarışmada Marmara Bölgesi birincisi olmuştur. Ekip kaşık oyunlarını bağlama takımı ve darbuka eşliğinde oynamaktadır. Kız ve erkek  ekipler özel giysileriyle ayrı ayrı oynarlar.

    Bursa Kılıç Kalkan Folklor Derneği derledikleri yöre oyunları arasına 1980 yılında kaşık oyunlarını da sokmuştur. Yine kız ve erkekler ayrı ekiplerle oynar.

    Bursa Kültür ve Sanat Vakfı bünyesinde 1988 yılında sayın Osman Odman öncülüğünde 30 kız, 30 erkek oyuncudan oluşan Karagöz Halk Dansları Topluluğu içinde Keles Kaşık Oyunu ekibi de bulunmaktadır. Giysiler Keles yöresinin giysileridir. Topluluk günümüzde sayın Kenan Çelik yönetiminde minik, genç ve örnek gruplar şeklinde üç ayrı kategoride olmak üzere varlığını sürdürmektedir. Ekip, 1989 ve 1992 yılında Türkiye birincisi, Kültür Bakanlığı'nın düzenlediği yarışmada Türkiye ikincisi ve bir de katıldığı Chateauneuf-du-Faou'da (Fransa) Dünya birincisi olmuştur.

Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi 17/10/22