| 
                                                             
	Namık 
	Göz (Hürriyet Bursa eki editörü)  
	   
	Çalışmalar şu anda tutuklu olan Vali Şahabettin Harput döneminde başlamıştı. 
	Son noktayı ise Bursa valisi Münir Karaloğlu, 22 Ekim 2014 tarihinde 
	düzenlenen toplantıda koymuş Bursa şehir logosu ve sloganını belirlenmişti. 
	
	Birçok kesimden olumsuz tepkilere rağmen 
	vali Karaloğlu, kentte 
	faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarında yazı göndererek yeni logonun 
	zorunlu olarak kullanılması konusunda valilik genelgesi bile yayınlamıştı.  
	                            
	 
	   
	Biraz geriye giderek çıkış öyküsüyle başlayalım. Bursa’yı ziyaret eden 
	Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Ulu Şehir” kavramını Dışişleri Bakanlığı 
	döneminde Bursa’ya yaptığı ziyaret sonrası kullanmış daha sonra bunun kentin 
	sloganı haline getirilmesinden duyduğu memnuniyeti toplu açılış töreninde 
	Bursalılarla paylaşmıştı. Slogandan çok Bursa laleli logoyu benimsemedi. İlk 
	haftalardaki tartışma aylar boyunca devam etti. Vali Karaloğlu’nun ısrarlı 
	tutumu sonucu bu konuda bir adım atılmadı. 
	
	
	O dönem en hararetli tepki ise bir trafik kazası sonucu yitirdiğimiz Kent 
	Konseyi Başkanı Semih Pala’dan gelmişti.  Bursa Kent Konseyi (BKK) 
	logoyla ilgili toplantı bile düzenledi. Toplanan imzalar da büyükşehir 
	meclise gönderildi. Tepkiler, logoda Bursa’yı simgeleyen Yeşil Türbe, Sultan 
	külliyeleri, teleferik, Han bölgesi ve Ulu Camii’den izler bulunmaması 
	konusunda yoğunlaşıyordu.     
	
	O dönemde de yazmıştık. 
	
	
	Seçilen lale logosuyla ile ilgili Google da arama yaparsanız bir milyon 600 
	bin sonuç olduğunu görürsünüz. 
	
	
	Üstelik Bursa’nın lale logosunu belirlemeden iki-üç ay öncesine kadar 
	Türkiye’nin de kurumsal logosu olan laleyi kimler kullanmıyordu ki; Sincan 
	Belediyesi’nden Türk Hava Yolları’na İstanbul festivalinden olimpiyat 
	logosuna kadar her yerde lale var. Bir de şu algıyı unutmamak gerekir; kime 
	sorarsanız sorun lale denilince ne İznik, ne Kütahya ne Bursa akla geliyor. 
	Akla gelen tek yer İstanbul. Yine tekrar etmiş gibi olacağım ama bunları 
	yazarken Bursa’nın özelliklerinin yer aldığı bir logo mu istiyorum; hayır, 
	kesinlikle hayır. 
	
	
	O dönemde de logo ile ilgili araştırma yaparken dünyanın sayılı kentlerinin 
	logolarını gözden geçirmiştim. Hepsi bir simgeyi alarak modern çizgilerle 
	logo oluşturmuş. Londra’sından Paris’ine Moskova’sından Atina’na kadar 
	hepsinin sade ancak çok şey anlatan modern çizgilere sahip logoları var. 
	   
	Kentlerin logoları sık sık değişmez ama o dönemde Saltanat Kapı’dan 
	Uludağ’a, Orhangazi Parkı’na kadar kentin değiş yerlerine konulan logolu 
	tabelalar eskimeye başladı. Önümüzdeki günlerde bunların yenilenmesi 
	gerekiyor. Büyükçe bir masraf tutacağı da kesin. 
	   
	Şimdi gelelim asıl konuya. O dönemde logo belirlenirken Bursalılara 
	sorulmamıştı. 
	
	
	Bursa Büyükşehir Belediyesi yeni teleferiğin kabin renklerini Bursalılara 
	sormuş ve alınan sonuçlara göre karar vermişti. Böylesine önemli bir 
	çalışmada ne reklamcılar ne tasarımcılara ne gazetecilere sorulmadığı gibi, 
	Bursalı firmalar da bir kalemde geçilerek, başka kentten firmaya tasarım 
	hazırlatılmıştı. 
	   
	Önümüzde yeni bir fırsat var. Rotasını turizme çeviren bir kentin logosunun 
	kentin enerjisini yansıtması düşüncesiyle bu konuda Bursa Büyükşehir 
	Belediyesi’ne görev düşüyor.  
	
	
	
	http://gozlemkulesi.blogspot.com.tr/2017/03/bursaya-yeni-logo-lazim.html'den 
	kısaltarak alınmıştır |