MOLLA YEGAN MEDRESESİ'NİN EVRİMİ

Bursa ve Kentleşme


                             
     Molla Yegan Medresesi, Yıldırım ilçesinde, Kurtuluş Caddesi'nden Yıldırım Bayezid Cami'ne çıkan Yıldırım Caddesi'nde, sol taraftadır. Yıldırım Bayezid’in emirlerinden Kara Eyne Bey tarafından 14. yüzyılın sonunda yaptırılmıştır. 15. yüzyılın önemli bilim adamlarından Molla Yegan burada uzun süre ders verdiği için onun ismiyle bilinir.  Oniki oda ve bir dershaneden oluşan, büyük bir avlunun içinde, altışar oda barındıran iki blok halinde günümüze ulaşmış medresenin yapıldığı dönemden günümüze gelinceye kadar nasıl evrim geçirdiğini inceleyelim.

    1723'te geçirdiği ilk onarımdan sonra yapıyı ilk fark edenler 1956'da gelen Anıtlar Kurulu'dur. Kurulda tanıdık isimler vardır: on yıl önce yazdığı Beş Şehir adlı eserine bir de Bursa bölümü koyan Ahmet Hamdi Tanpınar, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun kardeşi Yüksek Mimar Mualla Eyüboğlu, İTÜ Mimarlık Fakültesi'nin efsanevi hocalarından Kemali Söylemezoğlu.
(1)

                                A. H. Tanpınar

Yapı "Küçük Yıldırım Medresesi" adıyla tescil edilir, fişe şu not düşülür: “Anadolu’da ve İstanbul’da rast gelinmeyen ve mimari tarihimizin, hatta bugüne kadar, meçhul kalmış bir hususiyetini tasvir edecek değerde numune”.
                          
                          Tescil fişi notu: "bugün ev halindedir"
                
  (Kaynak: Işıl Zeliha Gençoğlu, doktora tezi, s. 198)

      Yapının tescil edildiği 1956'dan 2000'lerin başına kadar yapı ev olarak kullanıldığı anlaşılıyor. Yekta Demiralp'in 1994'te doktora tezine yazdıkları ve 2006'da çekilen röleve fotoğrafları bunu teyit ediyor.
    2004'teki yerel seçimlerden sonra belediyelere tanınan, emlak vergilerinin %10'unu kültür varlıklarının koruma ve onarımına harcama yetkisi sayesinde büyük bir restorasyon seferberliği başladı.(2) Bu rüzgarda Molla Yegan da hatırlandı ve 2005'te Özgen Keskin döneminde kamulaştırıldı. Niyet, ticaret ve kültür alanı yapmaktı.(3) Restorasyon çalışması 2007'de bitirildi.
     
                                            2007'de hizmete açılan hali
          
    2007'de bitirilen restorasyonda binanın kuzey batısında yer alan komşu arsaya alt kotu otopark olan bir meydan ve yeni betonarme bir bina inşa edilmiş, medrese yapısının önündeki alana ise yine alt kotta başka bir betonarme yapı eklenmiş, bu alanın çevresi ve üzeri kapatılarak giriş yapısı olarak kullanılmıştır.
(4) Bu yapılanlarla ilgili görüş alalım:
    Işıl Zeliha Gençoğlu: "İç avlunun, anıt yapıya yakışmayan pvc ve renkli alüminyum doğramalarla çevrilerek kapatılması ve aynı malzemeden bir üst örtü ile kapatılması, tasarımın, kullanılan ek yapı malzemesinin önemini göstermektedir. Yanlış seçimler ve tasarımlar koruma, iyileştirme ve gelecek nesillere aktarma, yeniyi üretirken eskiye saygı duyma gibi olguları yok etmektedir."
(Doktora tezi, s. 204)(5)
    Restoratör Süleyman Taşar: Böyle projeleri görünce tarihi unutup günümüzdeki o ticari kazanım hedefini tema olarak aldıkları hissine ister istemez kapılıyorum. Eski eser, ilave yapılar içinde kaybolmuştur.
      Bu kadarla kalsa iyiydi. Bir süre sonra medresinin özgün bölümlerinde kebapçı açılması için ruhsat alındı.
 
  Bu hali için ne dendi:
Y. Mimar İbrahim Yılmaz (U.Ü.Sanat Tarihi Böl., Dr.): İç avlusunun kapatılmasına yönelik plan şemasına yapılan müdahale, özgün şemanın bozulmasına neden olmuştur. Medresenin kebapçı restoranı olarak yeniden kullanımı, özgün işleve karşı verilen en yetersiz cevaptır. Bu yönüyle genel kullanım performansı oldukça düşüktür.
(Işıl Zeliha Gençoğlu, doktora tezi, s. 205)
Işıl Zeliha Gençoğlu: " Yeme içme mekanı olarak kullanılması yapıldığı dönemdeki işlevinden oldukça uzak ve yapının değerini olumsuz yönde etkileyen bir fonksiyon olmuştur".
(Doktora tezi, s. 204).
Başak Gençoğlu (Mimar): Yıldırım İlçesinde bulunan bu medrese restore edilerek bir dönem kültür merkezi olarak kullanılmıştır. Bugün ziyarete gittiğinizde ise gerçekten bir tarihi yapı olduğu fikri aklınıza bile gelmeyebilir. İç mekândaki uyumsuz ekler, asma tavanlar ve kötü işçilikleriyle şu an maalesef terkedilmiş durumdadır.    
     Restorasyonda yapıya orjinalinde olmayan yapılar eklenmesine, özgün işlevinden farklı yeni işlev verilmesine rağmen yapı kullanılsaydı, bir nebze içimiz rahatlayabilirdi. Bu da olmadı. Restaurant kısmı 8 yıl sonra, 2015'te terk edildi. Kültür merkezi kısmıysa asgari faaliyet ile kullanılmaya devam etti. 2015'teki durumu şöyleydi:


   Yapının restore edilmesinden sadece 8 yıl sonra bu hale gelmesi, duyarlı belediye başkanlarımızın yüreğini burktu. 2014'te seçilen İsmail Hakkı Edebali yeni bir estetik operasyon için kesenin ağzını açtı, 2016 yılında yeni bir tasarım sipariş etti. 21,186 metrekare alanda inşa edilecek yeni projede 1000 kişilik çok amaçlı salon, 200 kişilik sinema salonu, fuayeler, müze, atölyeler, çalışma salonları ve idari ofisler bulunacaktı.
(6) Unutmadan belirtelim, planda iki de müze var: Osmanlı Savaş Araçları Müzesi ve Göç Müzesi. Oysa daha iki sene önce Merinos Kongre ve Kültür Merkezi'nde bir Göç Müzesi açılmıştı. Başkan İsmail Bey'e göre "oradakiler iyi göç edemiyor" olsa gerek! Proje gözünüzde canlanmadıysa görelim:
            
            
            

    2016'daki projede yer alan 1000 kişilik salon tepki çekmiş olmalı. 2018'e geldiğimizde bundan vazgeçildiğini, daha mütevazı bir projenin kamuoyuna sunulduğunu belediyenin faaliyet raporunda görüyoruz, şöyleymiş: (7)
                                

      Son iki tasarım için proje yarışması açıldığına dair bir bilgiye rastlayamadık. Devir değişir, projeler eskir. 2019'da seçilen yeni başkan Oktay Yılmaz, daha yeni, daha modern, göz okşayan bir proje istemiş olabilir. Ve tabi "özüne dönüyor" söylemi. Medrese olan bina yine eğitim için kullanılacak. 2020'de planlanan merkezin adı Yegan Çocuk Aktivite Merkezi.(8) Ancak sonradan çıta yükseltilmiş ve Çocuk Üniversitesi olması kararlaştırılmış. Yeni tasarım şöyle:
 
                                     Kaynak: Çalışkan Restorasyon Yapı A.Ş. veb sitesi

    2021'de inşaatı bitirilen yapın, donatılarının eklenmesiyle 23 Nisan 2023'te hizmete açılmış. Biraz imaj değişikliği iyidir..ama biraz!
    
    

     2005'te başlanıp, 2008'de tezhib, ebru, hat kursu olması niyetiyle açılan mekan, arada kebapçıya uğrayıp karnını doyurduktan sonra, sadece on beş yılda füze hızıyla değişip astronot yetiştiren bir merkeze dönüşmüş oldu. Ülkemize hayırlı olsun!

------------------------
NOTLAR
(1) https://www.arkitera.com/proje/molla-yegan-medresesi-restorasyon-tadilat-projesi/#goog_rewarded
(2) Özdemir, Nezaket ve Alper Can, Cumhuriyet Asrında Bursa, Bursa Büşükşehir belediyesi yayını, 2025, s. 384.(3) https://tarihgezisi.com/medreseler/molla-yegan-kara-eyne-medresesi-bursa/#google_vignette
(4) https://www.arkitera.com/proje/molla-yegan-medresesi-restorasyon-tadilat-projesi/#goog_rewarded
(5)Işıl Zeliha Gençoğlu, Tarihi Anıtsal Yapıların Korunmasında Yeniden İşlevlendirme- Oluşan Sorunlar: Bursa ve Barselona, Doktora tezi, Beykent Üniversitesi, 2018.
(6) https://www.olay.com.tr/kultur-sanatin-kalbi-molla-yegan-kultur-merkezinde-atacak-408259 ; http://www.sp.gov.tr/upload/xSPRapor/files/2RUPo+Yildirim_16_FR.pdf
(7) http://www.sp.gov.tr/upload/xSPRapor/files/z64v2+Yildirim_18_FR.pdf
(8) https://www.bursaduysun.com/amp/haber/molla-yegan-ozune-donuyor/8630/; https://www.haberler.com/guncel/yildirim-da-tarihi-medrese-cocuklara-hizmet-13827853-haberi/
   

Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi 10/12/25